Özeti: Davacıların polis memuru olan oğullarının, görev başında iken silahla vurularak hayatını kaybetmesi nedeniyle uğradıkları iddia olunan maddi ve manevi zararın; olayın meydana gelmesinde idare ajanının kusuru bulunduğu, oğullarının ölümü nedeniyle maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıkları ileri sürülerek tazminine karar verilmesi istenilmektedir. Konusu belli bir miktarı içeren davalarda, yargılama gideri içinde yer alan kalemlerden nispi karar harcı dışındaki harç ve posta giderinin, haklılık oranına göre davanın taraflarına yükletilmesi gerekmektedir. Hüküm altına alınan uyuşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının ise, tümüyle haksız çıkan tarafa, bakılan uyuşmazlıkta davalı idareye yükletilmesi gerekmektedir. İdare Mahkemesince, temyize konu kararda; nispi harç dahil tüm yargılama giderlerine haklılık oranı uygulanması suretiyle hüküm kurulmasında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle, kararın yargılama giderlerine ilişkin kısmı bozulmuş ise de, temyize konu kararda nispi harcın idareye yükletildiği görülmektedir. Taraflar arasında haklılık oranına göre hükmedilen yargılama giderlerinin arasında yer almadığı görülmekte olup idarenin esasa ilişkin karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
İSTEMİN KONUSU: Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının esası yönünden onanmasına, yargılama giderleri ile davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesi'nin 21/03/2016 tarih ve E:.., K:.. sayılı kararının; davalı idarece aleyhlerine olan kısımlarının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacıların polis memuru olan oğulları …'nın, 31/10/2009 tarihinde görev başında iken silahla vurularak hayatını kaybetmesi nedeniyle uğradıkları iddia olunan 100.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi zararın; olayın meydana gelmesinde davalı idare ajanının kusuru bulunduğu, oğullarının ölümü nedeniyle maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıkları ileri sürülerek 01/11/2009 tarihinden (vefat tarihi) itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacıların polis memuru olan oğulları …'nın görevi başında iken ve başka bir polis memurunun silahından çıkan kurşunla başından vurulmak suretiyle hayatını kaybettiği, silahın sahibi diğer polis memurunun ise tedbirsizlik ve dikkatsizlik nedeniyle ölüme sebebiyet vermek fiilinden bizzat davalı idarece kusurlu bulunarak cezalandırıldırılması karşısında, kendi personelinin görevle ilgili ve görev nedeniyle işlediği fiillerden sorumlu olan idarenin, olayda hizmet kusuru olduğu, tazmini gereken maddi ve manevi zararın belirlenmesine gelince; ölenin anne ve babası olan davacıların mahrum kaldığı destekten yoksun kalma zararının hesaplanması için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davacılardan anne …'nın 38.723,00 TL, baba …'nın 38.723,00 TL zararı olacağının, bu zarar miktarından, davacılara 2330 sayılı Yasa gereği davacı anne ve babaya ayrı ayrı ödenen 8.415,00 TL nakdi tazminatın düşülmediği, ifadelerine yer verildiği, taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporunun, davacıların destekten yoksun kaldığı miktarın belirlenmesi yönünden hükme esas alınabilecek yeterlilikte bulunduğu, nakdi tazminatın, hesaplanan maddi tazminat miktarından düşülmemesi gerektiği yönündeki görüş dışındaki itirazların raporu kusurlandıracak nitelikte görülmediği, …'nın ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kalan anne …'nın 38.723,00 TL - 8.415,00 TL (2330 sayılı Yasa gereği ödenen miktar) = 30.308,00 TL, baba …'nın 38.723,00 TL - 8.415,00 TL = 30.308,00 TL maddi zararının olduğu ve bu zarar miktarının davalı idareye başvuru tarihi olan 11/10/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmin edilmesi gerektiği, maddi tazminat isteminin fazlaya ilişkin kısmının ise reddi gerektiği, davacıların manevi tazminat talebi yönünden ise; davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle oğulları görev başında hayatını kaybeden davacıların acı ve üzüntüsünün karşılığı olarak, sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde ve takdiren, anne … için 25.000,00 TL, baba … için 25.000,00 TL manevi tazminatın, davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Tarafların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu kararın esasına ilişkin kısmının onanmasına, davalı … Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı ile yargılama giderlerine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 659 sayılı KHK uyarınca idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin vekalet ücreti yönünden kabulü, diğer yönlerden reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davalı ... Bakanlığının Maddi ve Manevi Tazminatın Kısmen Kabulüne İlişkin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, davalı … Bakanlığının, Danıştay Onuncu Dairesi'nin 21/03/2016 tarih ve E:.., K:.. sayılı kararının maddi ve manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmına yönelik kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı … Bakanlığının Vekalet Ücretine ve Yargılama Giderlerine İlişkin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesi'nin 21/03/2016 tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozmaya ilişkin kısmı kaldırılarak bu kısım yönünden uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 6. maddesi ile, idareleri idari yargı mercilerinde temsil etme yetkisi, hukuk birimi amirlerine, muhakemat müdürlerine, hukuk müşavirlerine ve avukatlara tanınmış; aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesinde ise, "Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilir. " hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri veya avukatlar tarafından takip edilip idareler lehine sonuçlanan davalarda, dava 659 sayılı KHK'nın yürürlüğe girmesinden önce açılmış olsa dahi, 659 sayılı KHK'nın yürürlüğünden sonra karar verilmiş olması durumunda, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi zorunlu olup, "ilgili mevzuat" ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin anlaşılması gerektiği de açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, 20/12/2010 tarihinde açılmış olan davada 31/01/2013 tarihinde karar verilmiş olup, karar tarihi itibarıyla 659 sayılı KHK'nın yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bakılan davada davalı İçişleri Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının incelenmesinden davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı görülmektedir.
Bu durumda; reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davalı İçişleri Bakanlığı lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.332,24 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm kısmının 6. fıkrasında yer alan "12.813,00 TL nisbi avukatlık ücretinin" ibaresinin "10.332,24 TL nispi avukatlık ücretinin" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, Danıştay Onuncu Dairesi'nin 21/03/2016 tarih ve E:.., K:.. sayılı kararında, konusu belli bir miktarı içeren davalarda, yargılama gideri içinde yer alan kalemlerden nispi karar harcı dışındaki harç ve posta giderinin, haklılık oranına göre davanın taraflarına yükletilmesi; hüküm altına alınan uyuşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının ise, tümüyle haksız çıkan tarafa, başka bir deyişle bakılan uyuşmazlıkta davalı idareye yükletilmesi gerektiği, bu nedenle, İdare Mahkemesince, temyize konu kararda; nispi harç dahil tüm yargılama giderlerine haklılık oranı uygulanması suretiyle hüküm kurulmasında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle, kararın yargılama giderlerine ilişkin kısmı bozulmuş ise de, temyize konu kararda nispi harcın davalı idareye yükletildiği, taraflar arasında haklılık oranına göre hükmedilen yargılama giderlerinin arasında yer almadığı görülmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı … Bakanlığı'nın esasa ilişkin karar düzeltme isteminin reddine,
2. Davalı … Bakanlığı'nın vekalet ücretine ve yargılama giderlerine yönelik karar düzeltme isteminin kabulüne,
3. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmı ile hüküm kısmının 6. fıkrasında yer alan "12.813,00 TL nisbi avukatlık ücretinin" ibaresinin "10.332,24 TL nispi avukatlık ücretinin" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 08/06/2021 tarihinde vekalet ücreti yönünden oy çokluğuyla, diğer kısımları yönünden oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY:
659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 02/11/2011 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, bu düzenleme ancak yürürlük tarihinden sonra açılacak davalarda uygulanabilecektir.
Bakılan dava, 20/12/2010 tarihinde açılmış olduğundan ve bu tarih itibariyle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlükte olmadığından, hukuk müşaviri aracılığıyla davasını takip eden davalı … Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu doğrultuda, karar düzeltme istemine konu Danıştay Onuncu Dairesinin 26/10/2015 tarih ve E:.. K:.. sayılı kararının vekalet ücretine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı … Bakanlığı'nın vekalet ücreti yönünden kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği oyuyla, Daire kararına bu yönden katılmıyorum.