Dava konusu istem: Doğuştan işitme engelli olan davacının, 15/11/2020 tarihinde gerçekleştirilen 2020 Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na "ilköğretime başlama yaşı öncesi işitme engeli" grubu kapsamında katılmak için başvuru yapmasına ve kendisinin anılan durumuna ilişkin sağlık raporları da bulunmasına rağmen sonradan işitme engelli hale gelen kişileri kapsayan grupta sınava alındığından bahisle farklı müfredat kapsamında sınava tabi tutulduğu belirtilerek, sınava hazırlık ve eğitim masrafları ile sınav neticesinde atanması sonucu elde edeceği maaş gelirine karşılık olarak 35.000,00 TL maddi tazminat ile yaşadığı üzüntüye karşılık olarak 65.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… kararda; uyuşmazlık konusu olayda, davacının, 2020 Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na 15/11/2020 tarihinde katıldığı, bu tarihten itibaren Kanun hükmü ve kılavuz düzenlemesi uyarınca 10 günlük dava açma süresinin son günü olan 25/11/2020 tarihine kadar dava açılması gerekmekte iken, dava süresi geçirildikten sonra 10/02/2021 tarihinde açılan davanın süreaşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1/b bendi uyarınca davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Sağlık sorunlarının davalı idare tarafından dikkate alınmadığı, farklı grupta sınava girmesine sebebiyet verdiği için, sınava hazırlık ve eğitim masrafları ile sınav neticesinde atanması sonucu elde edeceği maaş gelirine karşılık olarak 35.000,00 TL maddi tazminat ile yaşadığı üzüntüye karşılık olarak 65.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Dava konusu işlemin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/B maddesi kapsamında olduğu belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Uyuşmazlığın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/B maddesi kapsamında olmadığından istinaf kanun yoluna tabi olması nedeniyle temyizen Danıştayda incelenmesine olanak bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Doğuştan işitme engelli olan davacının, 15/11/2020 tarihinde gerçekleştirilen 2020 Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na "ilköğretime başlama yaşı öncesi işitme engeli" grubu kapsamında katılmak için başvuru yapmasına ve kendisinin anılan durumuna ilişkin sağlık raporları da bulunmasına rağmen sonradan işitme engelli hale gelen kişileri kapsayan grupta sınava alındığından bahisle farklı müfredat kapsamında sınava tabi tutulduğu belirtilerek, sınava hazırlık ve eğitim masrafları ile sınav neticesinde atanması sonucu elde edeceği maaş gelirine karşılık olarak 35.000,00 TL maddi tazminat ile yaşadığı üzüntüye karşılık olarak 65.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değiştirilen "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, altıncı fıkrasında; bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu, 46. maddesinde ise; Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği, 48/6. maddesinde; temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren mahkemenin, temyiz isteminin reddine karar vereceği, mahkemenin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Her ne kadar, Mahkemece dava konusu işlem 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Merkezi ve Ortak Sınavlara İlişkin Yargılama Usulü'' başlıklı 20/B maddesi kapsamında değerlendirilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının farklı müfredat kapsamında sınava tabi tutulduğu belirtilerek talep edilen tazminat isteminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na, 11/09/2014 tarihli 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 96. maddesiyle eklenen 20/B maddesinde yer alan, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezi ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalar kapsamında değerlendirilemeyeceği açık olduğundan, bakılan davada genel idari yargılama usulü hükümlerinin uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'a 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddenin birinci fıkrasında; ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun'un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar" ile, söz konusu Bölge İdare Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta görevlerine başlayacakları duyurulmuştur. Nitekim bu tarih itibarıyla da mahkemeler yargılama faaliyetlerine başlamıştır.
Bu durumda, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, yukarıda değinilen 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. ve 45. maddesindeki hükümler uyarınca, uyuşmazlığın istinaf kanun yoluna tabi olması nedeniyle temyizen Danıştay'da incelenmesine olanak bulunmamakta olup, 2577 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca dosyanın usule uygun tekemmülü sağlandıktan sonra yeniden verilecek karara karşı kanun yoluna başvurulması halinde görevli yargı yerine gönderileceği tabidir.
Bu itibarla, davanın süre aşımı yönünden reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 19/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.