Özeti: Davacı tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun kararı ile verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istenilmiştir. Dosyanın incelenmesinden davacıya idarî para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararına karşı dava açılmadığı anlaşılmakla birlikte, ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işlemine karşı dava açılmaması, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı yolundaki itirazlarının yargısal incelemesinin yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davalar, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un ilgili maddesi gereğince davacının böyle bir borcu olmadığı şeklindeki itirazı kapsamında değerlendirilmelidir. Ödeme emrinin dayanağını teşkil eden kamu alacağının maddi kaynağına ilişkin hukuka uygunluk denetiminin yapılması ve borcun tahakkukundan önceki aşamaya ilişkin hukuka aykırılık iddialarının incelenmesi gerekmektedir. Mahkeme tarafından ödeme emrine karşı açılan işbu davada ileri sürülen iddiaların böyle bir borcunun olmadığı itirazı kapsamında değerlendirilerek işin esasının değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği açıktır. Davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamakta olup davacının temyiz isteminin kabulü gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararı ile verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı, 394.184,00-TL tutarlı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; kamu alacağının tarh ve tahakkukuna ilişkin işlemde olabilecek hukuka aykırılıkların ödeme emrine karşı açılan davada "borcum yoktur" iddiası kapsamında değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı, 394.184,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul'un … tarih ve … sayılı kararının davacıya 04/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süre içerisinde dava açılmaması ve ödeme yapılmaması üzerine de alacağın tahsili amacıyla Gökalp Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin dayanağını oluşturan idarî para cezasına karşı dava açılmadığından, kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, böyle bir borçlarının olmadığı, borcun likit olmadığı, idarî para cezasının objektif kriterlere dayanmadığı, ticari faaliyetlerinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile, davacıya sözleşmeli dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmesi ve istasyon otomasyon sistemine bağlı olmayan yer altı tankının piyasa faaliyetine konu edildiğinin tespit edilmesi nedeniyle 394.184,00-TL idarî para cezası verilmiştir.
İdarî para cezasının davacı tarafından vadesinde ödenmemesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesi uyarınca dava konusu ödeme emri düzenlenmiştir.
Ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden davacıya idarî para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararına karşı dava açılmadığı anlaşılmakla birlikte, ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işlemine karşı dava açılmaması, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı yolundaki itirazlarının yargısal incelemesinin yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davalar, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince davacının "böyle bir borcu olmadığı" şeklindeki itirazı kapsamında değerlendirilmelidir. Bu kapsamda, ödeme emrinin dayanağını teşkil eden kamu alacağının maddi kaynağına ilişkin hukuka uygunluk denetiminin yapılması ve borcun tahakkukundan önceki aşamaya ilişkin hukuka aykırılık iddialarının incelenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, Mahkeme tarafından ödeme emrine karşı açılan işbu davada ileri sürülen iddiaların "böyle bir borcunun olmadığı" itirazı kapsamında değerlendirilerek işin esasının değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete 5015 sayılı Kanun uyarınca verilen idarî para cezası kaynaklı kamu alacağının takip ve tahsiline yönelik olarak düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hukuka uygunluk karinesinden yararlanan idarî işlemin, idarenin iradesi dışında yalnızca mahkeme kararıyla hüküm ve sonuçlarının ortadan kaldırılması mümkündür ve söz konusu işlemlere karşı dava açılmasının süresi ve yolu kanunla belirlenmiştir. Bu yol ve süre dışında ilgili idarî işlemin mahkemece değerlendirilme olanağı bulunmamaktadır. Aksi takdirde idarî işlemin sürekli ortadan kaldırılma riski bulunur ki, bu durum idarenin sürekliliği ve işleyişi açısından bir aksamaya sebebiyet vermesinin yanı sıra, işlemden yararlananların da hukuk güvenliğinin korumasız kalması sonucunu doğurur.
Kural olarak ödeme emrinin dayanağını oluşturan idarî işlemin hukuka uygunluk denetimi ancak bu işleme karşı açılmış bir davada mümkündür. Ödeme emrinin dayanağı işlem, dava açılmayarak idarî yönden veya dava neticesinde yargısal olarak kesinlik kazanmış ise, ödeme emrine karşı açılan davada, söz konusu idarî işlemin hukukilik denetimi yapılamaz. Ancak, 6183 sayılı Kanun’un "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin, "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında ... itirazda bulunabilir..." hükmü kapsamında inceleme yapılabilir. Bu maddede belirtilen "böyle bir borcu olmadığı" itirazı kapsamında ise, dava açılmayarak idarî yönden kesinleşmiş işlemin yeniden dava edilmesi sonucunu doğuracak şekilde hukukilik denetimi yapılması mümkün olmayıp, yalnızca dayanak işlemin tahakkukundan sonraki aşamalara ilişkin olarak ileri sürülen iddialar incelenebilir.
İstisnaî olarak hak arama hürriyeti kapsamında, haklı ve meşru bir sebeple ödeme emrinin dayanağı işleme karşı dava açma imkânı elde edememiş kişilerin, ödeme emrine karşı açmış oldukları davada 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesindeki "böyle bir borcu olmadığı" itirazı kapsamında ödeme emrinin dayanağı işlemin hukuka uygunluk denetimi yapılabilir.
Davaya konu olayda, davacı şirketin, adına düzenlenen idarî para cezasına karşı dava açmadığı ve söz konusu para cezasının kesinleştiği; idari para cezası işleminin tebliğinin usulsüz olduğu ve dava açma imkânı bulunmadığının da ortaya konulamadığı görüldüğünden, davacı adına uygulanan idarî para cezasının hukuka uygunluğunun bu aşamada "borcum yoktur" itirazı kapsamında incelenme imkânı bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.