Özeti: Davada imam hatip olarak görev yapan davacının, Diyanet Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde yer alan itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olması şeklindeki ortak niteliği kaybettiğinden bahisle, görevine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın işleminin iptali istenilmiştir. İdare Mahkemesi kararında davacının Köy Caminde imam hatip olarak görevli iken köyüne yakın olan bir Köye devamlı giderek televizyon anten ayarları ve uydu alıcısı ayar işi yaptığı, bu esnada köyde bazı evlere izinsiz olarak girip çıktığı, köylülerin bundan ciddi rahatsızlık duydukları ve bu konularda davacı hakkında yapılan şikayet ve davacının da isteği üzerine başka bir köy İmam Hatipliğine atandığı, davacının burada evine uydu anteni takmak için girdiğinde tanıştığı evli ve iki çocuğu bulunan bayanla gönül ilişkisine girdiği ve bu ilişkiyi cinsel ilişkiye girme noktasına kadar götürdüğünün yapılan soruşturma sonucu alınan ifadelerle sabit olduğu anlaşıldığından, davacının atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda, itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak şeklinde yer alan ortak niteliği kaybettiğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Denizli İli, Çameli İlçesi, … Köyü … Mahallesi Camii imam hatibi olarak görev yapan davacının, Diyanet Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/b maddesinde yer alan itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olması şeklindeki ortak niteliği kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararında; davacının Denizli İli, … İlçesi … Köyü Camii imam-hatibi olarak görevli iken köyüne yakın olan Aydın İli, Karacasu İlçesi, … Köyüne devamlı giderek televizyon anten ayarları ve uydu alıcısı ayar işi yaptığı, bu esnada köyde bazı evlere izinsiz olarak girip çıktığı, köylülerin bundan ciddi rahatsızlık duydukları ve bu konularda davacı hakkında yapılan şikayet ve davacının da isteği üzerine Çameli İlçesi, … Köyü … Mahallesi Camii İmam Hatipliğine atandığı, davacının … Köyü'nde evine uydu anteni takmak için girdiğinde tanıştığı N.K. isimli evli ve iki çocuğu bulunan bayanla gönül ilişkisine girdiği ve bu ilişkiyi cinsel ilişkiye girme noktasına kadar götürdüğünün yapılan soruşturma sonucu alınan ifadelerle sabit olduğu anlaşıldığından, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/b maddesinde yer alan "atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şeklinde yer alan ortak niteliği kaybettiğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kendi köyünde gerçekleştirmediği eylemleri, köyüne yakın olan bir başka köyde gerçekleştirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, aynı fiili nedeniyle hakkında yer değiştirme cezasının da uygulandığı, bu durumun ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.