Özeti: Davada Emniyet Müdürlüğü emrinde asayiş büro amiri olarak görev yapan davacının, Emniyet Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü işleminin iptali istenilmektedir. Dava dosyasının incelenmesinden davalı Genel Müdürlüğü'nün hazine avukatı aracılığıyla temsil edildiği, davaya ilişkin savunma dilekçesinin hazine avukatı tarafından düzenlenerek savunma verme süresi içerisinde dosyaya sunulduğu, Mahkemece dosyanın tekemmülünden sonra davanın reddine karar verildiği anlaşıldığından, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararında, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde asayiş büro amiri olarak görev yapan davacının, Zonguldak Emniyet Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü'nün … tarihli ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 13/09/2018 tarihli ve E:2016/14044, K:2018/15531 sayılı bozma kararına uyan … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararında; davalı idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görev yerini değiştirme konusunda kanunen sahip olduğu takdir yetkisini emniyet hizmetlerinin önem ve özelliğine uygun olarak ihtiyacı karşılamak üzere kullanarak davacıyı bir başka birime atamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; hukuk müşaviri tarafından temsil edilmelerine ve "davanın reddine" karar verilmesine rağmen lehlerine avukatlık ücretine hükmedilmediği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının avukatlık ücreti yönünden bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: İdare Mahkemesince verilen kararın, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde asayiş büro amiri olarak görev yapan davacının, Zonguldak Emniyet Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü'nün … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile "davanın reddine" hükmedilmiştir.
Davalı idarece, anılan karar, lehlerine avukatlık ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin gönderme yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesinde; yargılama giderlerinin, davayı kaybeden tarafa yükleneceği; 330. maddesinde vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği; 323. maddesinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlanmıştır.
02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, "Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir." hükmüne yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesinin son fıkrasında, avukatlık ücretinin takdirinde hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
30/12/2017 tarih ve 30286 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan ve kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 2. maddesinde, tarifede yazılı avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığı olduğu; 15. maddesinde ise; Danıştay'da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmolunacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; davalı … Genel Müdürlüğü'nün hazine avukatı aracılığıyla temsil edildiği, davaya ilişkin savunma dilekçesinin hazine avukatı tarafından düzenlenerek savunma verme süresi içerisinde dosyaya sunulduğu, Mahkemece dosyanın tekemmülünden sonra "davanın reddine" karar verildiği anlaşıldığından, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararında, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi yönünden BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.