Özeti: Davacı şirket tarafından, şirkete ait özel okulun Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kapatılmasına ilişkin davalı idare işleminin iptali istenilmiştir. Olayda, davacı şirketin, ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği, bu hususun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği, oluşan bu yeni durum karşısında mahkemece, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurusuna kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyanın işlemden kaldırılması halinde mahkeme, dava ile ilgili işlemleri durdurmakta ve dosyası işlemden kaldırılan dava bir süre daha derdest kalmaya devam etmektedir. Bu nedenle, dosyanın işlemden kaldırılması kararı, bir ara kararı niteliğinde olup mahkeme bu karar ile davadan nihai olarak elini çekmemektedir. Nitekim dosyanın işlemden kaldırılması halinde davanın taraflarca yenilenmesi ihtimali söz konusudur. Öte yandan, bölge idare mahkemesi daireleri tarafından, ilk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvuruları incelenerek karara bağlanmaktadır. İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında, istinaf kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin, kanunen istinaf yolu öngörülmeyen kararlarda ilgilisine istinaf hakkı vermeyeceği de açıktır. Bu itibarla, dosyanın işlemden kaldırılması kararlarına karşı istinaf kanun yolu kapalı olduğundan istinaf başvurusunun incelenmeksizin reddi gerekmektedir.
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, şirkete ait ... Koleji isimli özel okulun 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 3. fıkrası uyarınca oluşturulan komisyon tarafından alınan karar doğrultusunda kapatılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının tüzel kişiliğinin davanın devamı sırasında sona erdiği anlaşıldığından 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurusuna kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 670 sayılı KHK uyarınca davacı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesiyle birlikte tüzel kişiliğin sona erdiği, söz konusu sona erme ile birlikte şirketin hak ve fiil ehliyetinin ve bu kapsamda dava açma ve taraf olma ehliyetinin de sona erdiği, bu sebeple 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14 ve 15. maddeleri uyarınca, davacının istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddi gerektiği; davalı idarenin İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusu yönünden ise anılan kararın söz konusu kısmının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, dolayısıyla kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek söz konusu başvurunun da reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, hangi somut nedenlere dayanılarak tesis edildiğinin belirtilmediği, tutanak tutulmadan okulun kapısının mühürlenilmesi üzerine öğrenildiği, işleme karşı davalı idareye başvurularda bulunulduğu, başvurulara karşı herhangi bir cevap verilmediği, temyize konu mahkeme kararı ile hak arama hürriyetinin engellendiği belirtilerek usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 5. maddesi uyarınca davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu yönden Bölge İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Davacı tarafından; savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından; davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden olmadığı, kararın bozulmasını gerektiren bir sebep bulunmadığı belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda yer verilen koşulların gerçekleşmesi halinde, taraflarca dosyanın yeniden işleme konulmasının istenilmesine kadar yargılamanın durdurulması yolunda tesis edilen, istinafa konu olabilecek nihai karar niteliği taşımayan, ara kararı niteliğinde olan dosyanın işlemden kaldırılması kararı hakkında istinaf incelemesi yapılmasına olanak bulunmadığından, Bölge İdare Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine dair kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait ... Koleji isimli özel okul 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 3. fıkrası uyarınca oluşturulan komisyon tarafından alınan karar doğrultusunda … tarih ve … sayılı işlem ile kapatılmıştır.
... Özel Eğitim Hizmetleri Yayıncılık Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin 19/09/2016 tarihinde ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği, 28/09/2016 tarihli ve 9164 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptali istemiyle 27/09/2016 tarihinde temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
'un "Dairelerin görevleri" başlıklı 3/D maddesinde,
"1. Bölge idare mahkemesi dairelerinin görevleri şunlardır: a) İlk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını inceleyerek karara bağlamak. b) İlk derece mahkemelerince yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlamak.
c) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözmek. d) Yargı çevresi içinde bulunan yetkili ilk derece mahkemesinin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hâllerde; o davanın bölge idare mahkemesi yargı çevresi içinde bulunan başka bir mahkemeye nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek. e) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak." düzenlemesi yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin birinci fıkrasında; dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar "dosyanın işlemden kaldırılmasına" ilgili mahkemece karar verileceği, üçüncü fıkrasında; davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar "dava dosyasının işlemden kaldırılacağı, aynı Kanunun 6. maddesinin beşinci fıkrasında; dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması hususu daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunacağı, tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirimin aynı şekilde bir daha tekrarlanacağı posta ücreti süresi içerisinde tamamlanmazsa "dosyanın işlemden kaldırılmasına" karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, davacı şirketin, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddesi uyarınca, 19/09/2016 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği, bu hususun 28/09/2016 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği, oluşan bu yeni durum karşısında mahkemece, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasına uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurusuna kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın işlemden kaldırılması halinde mahkeme, dava ile ilgili işlemleri durdurmakta ve dosyası işlemden kaldırılan dava bir süre daha derdest kalmaya devam etmektedir. Bu nedenle, dosyanın işlemden kaldırılması kararı, bir "ara kararı" niteliğinde olup mahkeme bu karar ile davadan nihai olarak elini çekmemektedir. Nitekim dosyanın işlemden kaldırılması halinde davanın taraflarca yenilenmesi ihtimali söz konusudur. Öte yandan, bölge idare mahkemesi daireleri tarafından, ilk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvuruları incelenerek karara bağlanmaktadır. Bu hukuki durum karşısında, "dosyanın işlemden kaldırılmasına" ilişkin kararların istinafen incelenmesi mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında, istinaf kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin, kanunen istinaf yolu öngörülmeyen kararlarda ilgilisine istinaf hakkı vermeyeceği de açıktır.
Bu itibarla, dosyanın işlemden kaldırılması kararlarına karşı istinaf kanun yolu kapalı olduğundan istinaf başvurusunun incelenmeksizin reddi gerekirken; davacı şirketin taraf ehliyetinin sona erdiğinden bahisle başvurunun ehliyet yönünden reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Davalı vekili tarafından Bölge İdare Mahkemesi kararı vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiş ise de, mahkeme kararı esas itibariyle bozulmuş olduğundan ve bozma kararı üzerine verilecek kararda bu husus hakkında yeniden değerlendirme yapılacağından bu aşamada ayrıca hüküm kurulmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.