Özeti: Dava Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Tanıma ve Denklik Yönetmeliği'nde yer alan bazı ibarelerin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlıkta, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararıyla, kararın yargılama giderlerine ilişkin kısmının onanmasına, davacının avukatla temsil edilmemesi nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısımda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bu nedenle, bozma kararı göz önünde bulundurularak, vekalet ücreti yönünden yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Davacı lehine verilen kararlarda vekalet ücretine hükmedilebilmesi için davacının davasını bir avukat vasıtasıyla açması veya avukat ile takip etmesi gerekmekte olup, olayda davacının davasını bir avukat vasıtasıyla açmadığı ve sonrasında da davanın avukat tarafından takip edilmediği görüldüğünden, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir.
DAVANIN KONUSU :
20/02/2016 tarih ve 29630 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Tanıma ve Denklik Yönetmeliği'nin 1. maddesinin; 2. maddesinin; 3. maddesinin (ç), (d), (e) (g), (ğ), (j) bentlerinin ve (h) bendindeki "ancak denklik belgesi niteliği taşımayan" ibaresinin; 5. maddesinin 2. fıkrasındaki "öğrenim için gereken asgari süre ve kredinin tamamlanmış olup olmadığı" ibaresinin; 6. maddesinin 1. fıkrasının; 7. maddesinin 1. fıkrasındaki "diplomanın alındığı kurumun eğitim-öğretiminin niteliğinde tereddütlerin oluşması halinde Yükseköğretim Kurulunun değerlendirme hakkı saklı kalmak kaydıyla" ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendindeki "Türk yükseköğretim sisteminde eşdeğer bir karşılığının olması halinde" ibaresinin, 3. fıkrasının ve 5. fıkrasının (b) bendindeki "İlgililerin, uzaktan öğretim kapsamı dışında kalan açık, ekstern ve gıyabi öğretim gibi devam zorunluluğu bulunmayan bir eğitim-öğretim süreci sonunda aldıkları diplomalara ilişkin denklik başvuruları gerekçesi belirtmek suretiyle reddedilir." ibaresi ile (c) ve (d) bentlerinin iptali istenilmiştir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu maddelerin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI:
Dava konusu işlemin üst hukuk normlarına uygun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : 20/02/2016 tarih ve 29630 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Tanıma ve Denklik Yönetmeliği'nin 1. maddesinin; 2. maddesinin; 3. maddesinin (ç), (d), (e) (g), (ğ), (j) bentlerinin ve (h) bendindeki "ancak denklik belgesi niteliği taşımayan" ibaresinin; 5. maddesinin 2. fıkrasındaki "öğrenim için gereken asgari süre ve kredinin tamamlanmış olup olmadığı" ibaresinin; 6. maddesinin 1. fıkrasının; 7. maddesinin 1. fıkrasındaki "diplomanın alındığı kurumun eğitim-öğretiminin niteliğinde tereddütlerin oluşması halinde Yükseköğretim Kurulunun değerlendirme hakkı saklı kalmak kaydıyla" ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendindeki "Türk yükseköğretim sisteminde eşdeğer bir karşılığının olması halinde" ibaresinin, 3. fıkrasının ve 5. fıkrasının (b) bendindeki "İlgililerin, uzaktan öğretim kapsamı dışında kalan açık, ekstern ve gıyabi öğretim gibi devam zorunluluğu bulunmayan bir eğitim-öğretim süreci sonunda aldıkları diplomalara ilişkin denklik başvuruları gerekçesi belirtmek suretiyle reddedilir." ibaresi ile (c) ve (d) bentlerinin iptali istemiyle açılan davada; dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılması, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yolunda Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 09/04/2019 günlü, E:2016/4680, K:2019/2874 sayılı karar; temyiz incelemesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 04/03/2020 tarih ve E:2019/3159, K:2020/574 sayılı kararıyla, yargılama giderleri yönünden onanmış, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı bozulmuştur.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Dairelerinin nihai kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği, 49. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50’nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı öngörülmüştür. 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme ile Danıştay Dava Dairelerine, ilk derecede bakılan davalarla ilgili bozma kararlarına karşı eski kararlarında ısrar edebilme yetkisi tanınmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
20/02/2016 tarih ve 29630 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği, 23/02/2006 tarih ve 5463 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan 11/04/1997 tarihli Avrupa Bölgesinde Yükseköğretimle İlgili Belgelerin Tanınmasına İlişkin Sözleşme hükümleri ile 2547 sayılı Kanunun 7. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştay'da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Kanunun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164. maddesinde de avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, Dairemizin 09/04/2019 tarih ve E:2016/4680, K:2019/2874 sayılı kararıyla, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 04/03/2020 tarih ve E:2019/3159, K:2020/574 sayılı kararıyla, kararımızın yargılama giderlerine ilişkin kısmının onanmasına; davacının avukatla temsil edilmemesi nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısımda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle, bozma kararı gözönünde bulundurularak, vekalet ücreti yönünden yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Davacı lehine verilen kararlarda vekalet ücretine hükmedilebilmesi için davacının davasını bir avukat vasıtasıyla açması veya avukat ile takip etmesi gerekmekte olup; olayda, davacının davasını bir avukat vasıtasıyla açmadığı ve sonrasında da davanın avukat tarafından takip edilmediği görüldüğünden, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava, karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek sonuçlanıp kesinleşmekle birlikte, davacının davayı avukat ile takip etmemesi nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine,
2. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde taraflara iadesine,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
02/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.