Özeti: Davada araştırma görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından, 2013 YDS Sonbahar Dönemi sınav sonucunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle ÖSYM Yönetim Kurulu kararıyla eşdeğer sınava çağırılması üzerine, eşdeğer sınav kapsamında katılmış olduğu e YDS 2018 sonucuna göre yapılan değerlendirme sonucu 2013 YDS Sonbahar Dönemi sınav sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin ÖSYM Yönetim Kurulu kararının iptali istenilmiştir. Davacının eşdeğer sınav kapsamında katıldığı e YDS formatının sınav sonucuna etki edebileceği yönünde bir gerekçeye yer vermiş ise de sınavların adaylara aynı veya farklı sorularla aynı anda veya farklı zamanlarda, basılı veya elektronik ortamda uygulanabileceği hususunda davalı idareye takdir yetkisi tanımakta olup söz konusu gerekçenin yasal düzenleme gereği idari işlemin iptaline dayanak olamayacağı açıktır. İptal kararına konu diğer bir gerekçe ise, davacının geçersiz sayılan sınavında kopya çektiğine veya herhangi bir usulsüzlüğe müracaat ettiğine dair bir delil bulunmadığına ilişkin olup bu gerekçenin de davaya konu işlemin mevzuat ile uyumlu olmadığı görülmekle birlikte karar sonucu itibariyle yerindedir.
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından, 2013 YDS Sonbahar Dönemi sınav sonucunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle … tarihli ve … sayılı ÖSYM Yönetim Kurulu kararıyla eşdeğer sınava çağırılması üzerine, eşdeğer sınav kapsamında katılmış olduğu e-YDS 2018/06 sınav sonucuna göre yapılan değerlendirme sonucu 2013 YDS Sonbahar Dönemi sınav sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı ÖSYM Yönetim Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararında; davacının geçersiz olduğu kararlaştırılan sınava katılım tarihi (2013 yılı) ile bu sınava eşdeğer olduğundan bahisle katılımının sağlandığı sınavın tarihi (2018 yılı) arasında yaklaşık beş yıl gibi uzun bir süre bulunduğu; özellikle yabancı dil bilgisi hakimiyetine ve kelime haznesi genişliğine bağlı olarak başarı durumunun belirlendiği yabancı dil sınavlarında beş yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra bir önceki sınavda alınan puandan farklı bir sonuç alınmasının doğrudan ilk alınan puanın geçersiz olduğu sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki; davacıya eşdeğer sınava katılım için üç ay gibi kısa bir süre tanındığı ve bilgilerini tazelemesine fırsat verilmediği, ayrıca geçersiz sayılan sınavın fiziksel bir ortamda ve kağıda basılı şekilde gerçekleştirilmesine karşın buna eşdeğer bulunduğu kabul edilen sınavın elektronik ortamda yapılmış olmasının da sınav sonucuna etki edebileceğinin kabulü gerektiği, diğer yandan dava dilekçesine ekli belgelerden davacının eşdeğer sınav sonrasında kendi isteğiyle; 04/10/2018 tarihinde katılım sağladığı 2018 YDS Sonbahar sınavından 53.75, 12/12/2018 tarihinde katılım sağladığı 2018 YDS/3.Dönem sınavından 58.75, 11/12/2019 tarihinde katılım sağladığı 2019-YDS/3.Dönem sınavından ise 63.75 puan aldığı ve son olarak da davacının geçersiz sayılan sınavında kopya çektiğine ya da herhangi bir usulsüzlüğe müracaat ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve net bir bilgi ve belge de bulunmadığı hususları bir bütün olarak beraberce değerlendirildiğinde, davacının 2013 YDS Sonbahar sınav sonucundan aldığı puanın olağandışı olduğunun belirlendiğinden bahisle sınav sonucunun geçersiz sayılması yönünde tesis olunan davaya konu Yönetim Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usule ilişkin olarak, davanın süresinde açılmadığı; esasa ilişkin olarak ise, Eşdeğer Sınav Sonuçlarını Değerlendirme Komisyonunca hazırlanan raporda, adayın şüpheli bulunan sınavı ile eşdeğer sınavdan alınan puan arasındaki farkın bu sınavlara ait ölçmenin standart hataları toplamından daha yüksek olduğu görüldüğünden, 2013 YDS Sonbahar sınavından alınan puanın olağandışı olduğu yönünde görüş bildirildiği, bu rapor üzerine dava konusu işlem tesis edilerek adayın 2013 YDS Sonbahar Dönemi sınav sonucunun geçersiz sayılmasına karar verildiği, davacının eşdeğer sınav sonrası katılım sağladığı diğer sınav sonuçlarının dava konusu işlemin iptaline dayanak alınamayacağı ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların herhangi bir maddi delile dayanmayan bilimsellikten uzak iddialar olduğu, eşdeğer sınav kapsamında girdiği e-YDS sınav formatının biçimsel olarak farklı olduğu, bu sınavdan sonra fiziksel ortamda girdiği YDS ve YÖKDİL sınavlarından başarılı sonuçlar elde ettiği, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, davalı idarenin davanın süresinde açılmadığı yolundaki süre itirazı yerinde görülmeyerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/B maddesi uyarınca işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
ÖSYM'ye gönderilen bir ihbar mektubunda, dilekçede adı geçen kişilerin 2004-2014 yılları arasında yapılan ALES ve yabancı dil sınavlarında FETÖ/PDY terör örgütüne mensup oldukları için yüksek puan alarak yüksek lisans ve doktora yapmaya hak kazandırıldıkları iddiası üzerine iddiaların araştırılması için dilekçenin İhbar Değerlendirme Komisyonu'na gönderildiği, Komisyon tarafından … tarihinde tanzim edilen … tutanak numaralı raporda, davacının 5 kez katıldığı ALES sonuçları üzerinden yapılan incelemede şüphe uyandırıcı herhangi bir bulguya rastlanılmadığı; 4 kez katıldığı yabancı dil sınavlarında ise 16-68 aralığında puan aldığı, en yüksek iki sınavı arasındaki puan farkının 37.5 olup katılım sağladığı 4 sınavın 1'inde sınavın genel ortalamasını geçtiği, 32,5 puan ortalamasına sahip bir adayın sadece bir dönemde (yaklaşık 6 ay) puanını 31,25'ten (2013-YDS İlkbahar) 68,75'e (2013-YDS Sonbahar) çıkarmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı yönündeki görüşün bildirilmesi üzerine ÖSYM Yönetim Kurulu'nun 12/03/2018 tarihli ve 2018/11.05 sayılı kararı ile davacının eşdeğer sınava çağrıldığı, adayın katılım sağladığı eşdeğer sınav hükmünde olan 09/06/2018 tarihinde yapılan e-YDS 2018/06 sınavından 37,5 puan aldığı, bunun üzerine Eşdeğer Sınav Sonuçlarını Değerlendirme Komisyonu'nca hazırlanan raporda, şüpheli bulunan sınav ile eşdeğer sınavdan alınan puanlar arasındaki farkın bu sınavlara ait ölçmenin standart hataları toplamından daha yüksek olduğu yönünde yapılan tespit ile 2013 YDS Sonbahar sınavından alınan puanın olağandışı olduğu yönünde görüş bildirildiği, bu rapor üzerine dava konusu işlem tesis edilerek adayın 2013 YDS Sonbahar Dönemi sınav sonucunun geçersiz sayılmasına karar verildiği, söz konusu işlemin ÖSYM Sınav Hizmetleri Daire Başkanlığı'nın … tarihli ve … sayılı yazısı ile davacıya bildirilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
6114 sayılı Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun'un "Sınav güvenliği" başlıklı 9. maddesinin 09.12.2016 tarih ve 29913 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6764 sayılı Kanun'un 71. maddesi ile eklenen 8. fıkrasında, "Sınavlardan sonra incelenen sınav belgelerinde, elektronik kayıtlarda veya yapılan analizlerde olağandışı bulgulara rastlanması halinde adaylar, maliyeti Başkanlık tarafından karşılanmak üzere Yönetim Kurulu kararı ile eşdeğer sınava çağrılabilir. Adayın sınavının geçerli sayılıp sayılmayacağına eşdeğer sınav sonuçlarına bakılarak Yönetim Kurulu tarafından karar verilir. Çağrıya rağmen eşdeğer sınava katılmayan adayın sınavı geçersiz sayılır." hükmüne yer verilmiş; Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin "Başkan, Başkan yardımcıları ve Yönetim Kurulu" başlıklı 348. maddesinin 6. fıkrasının (d) bendinde ise, "Gerekli hâllerde sınavların kısmen veya tamamen iptaline, ertelenmesine, adayların eşdeğer sınavlara alınmasına veya aday işlemlerinin geçersiz sayılmasına ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin başlatılmasına karar vermek", Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Yönetim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işleme dayanak 6114 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 8. fıkrası, davalı idarenin sınav güvenliğini sağlamak, gizlilik, tarafsızlık, bilimsellik ilkeleri çerçevesinde adaylara fırsat eşitliği sağlama ve haksız kazancın önüne geçmek amacıyla gerek adli soruşturmalar ve gerekse kurum içinde yapılan analizlerde sınav sonucu kuşkulu bulunan adayların eşdeğer sınava tabi tutulması amacıyla öngörülmüş olup esasen davalı idarece ülke çapında uygulanan sınav iş ve işlemlerinde kamu yararının ve kamu düzeninin etkin bir biçimde sağlanması amacıyla getirilmiş bir düzenleme niteliğine sahiptir.
Bu kapsamda, anılan düzenlemeyle sınavlardan sonra incelenen sınav belgelerinde, elektronik kayıtlarda veya yapılan analizlerde olağandışı bulgulara rastlanması hâlinde adayların Yönetim Kurulu kararıyla eşdeğer sınava çağrılabilecekleri hususunda davalı idareye takdir yetkisinin tanındığı anlaşılmakta olup; adayın eşdeğer sınava çağrılabilmesi için sınav sonuçlarında olağandışı bulgulara rastlanılmış olmasının yeterli olduğu, bunun dışında adayın kopya çektiğine yahut kendisi yerine bir başka adayın sınava girdiğine yönelik herhangi bir tespitte bulunulmasının gerekli olmadığı görülmektedir. Zira düzenlemeyle sınavlarda olağandışı bulgulara rastlanılması durumunda bu olağandışı bulguların bertaraf edilmesi amaçlanmaktadır. Davalı idareye tanınan bu takdir yetkisinin yasanın yukarıda belirtilen getiriliş amacına ve kamu yararına uygun olarak kullanılması, yetkinin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığının denetiminde ise yargı mercilerince idari işlemin dayandırıldığı maddi ve hukuki olayların işlemin tesis edilmesini gerektirecek düzeyde olup olmadığının araştırılması gerektiği açıktır.
Olayda, dava konusu işlemin tesis edilmesinden sonra davacının katılım sağladığı sınavlardan sırasıyla 09/09/2018 tarihinde yapılan 2018-YDS Sonbahar Dönemi sınavından 53,75; 02/12/2018 tarihinde yapılan 2018-YDS 3. Dönem sınavından 58,75; 01/12/2019 tarihinde yapılan 2019-YDS 3. Dönem sınavından 63,75 puan aldığı anlaşılmaktadır.
6114 sayılı Kanunun 9/8. maddesi ile getirilen düzenlemede nihai amaç, tespit edilen olağandışı bulguların bertaraf edilmesi olduğuna göre davacının eşdeğer sınav hükmünde katılmış olduğu e-YDS 2018/06 sınavından kısa bir zaman sonra katılım sağladığı diğer sınavların da olağandışılık tespitinin denetiminde dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim davacının eşdeğer sınava çağrılması konusunda davalı idare, şüpheli bulunan sınav sonucu ile 2012 ila 2013 yılları arasında katıldığı diğer sınav sonuçlarını mukayese ederek bir sonuca varmıştır. Buna göre, davacının sonradan katılım sağladığı sınavlarda elde ettiği sonuçların inceleme konusu 2012-2013 aralığında katılmış olduğu diğer sınavların ortalamasından yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacının şüpheli bulunan 2013-YDS Sonbahar sınavına ÖYP kapsamında araştırma görevlisi olarak atanmak üzere katılım sağladığı anlaşılmakta olup … Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü'ne atamasının yapıldığı 2014 yılına ilişkin ÖYP Usul ve Esasların "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin (h) bendinde ÖYP Puanının lisans genel not ortalamasının %25'i, ALES puanının %60'ı ve varsa yabancı dil puanının %15'i alınarak hesaplanacağı yönündeki kural da dikkate alındığında eşdeğer sınav tarihinden sonra elde edilen sınav sonuçlarının yeterli düzeyde yabancı dil puanına işaret ettiği görülmektedir.
İdare Mahkemesi temyize konu kararında, davacının eşdeğer sınav kapsamında katıldığı e-YDS formatının sınav sonucuna etki edebileceği yönünde bir gerekçeye yer vermiş ise de, 6114 sayılı Kanun'un 7/3. maddesinin birinci cümlesi, sınavların adaylara aynı veya farklı sorularla aynı anda veya farklı zamanlarda, basılı veya elektronik ortamda uygulanabileceği hususunda davalı idareye takdir yetkisi tanımakta olup söz konusu gerekçenin yasal düzenleme gereği idari işlemin iptaline dayanak olamayacağı açıktır. İptal kararına konu diğer bir gerekçe ise, davacının geçersiz sayılan sınavında kopya çektiğine veya herhangi bir usulsüzlüğe müracaat ettiğine dair bir delil bulunmadığına ilişkin olup bu gerekçenin de davaya konu işlemin dayanağı Yasa maddesinin getiriliş ve düzenleniş amacıyla uyumlu olmadığı görülmekle birlikte karar sonucu itibariyle yerindedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesi uyarınca kesin olarak, 14/09/2021 tarihinde esasta oybirliği; gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın aynen onanması gerektiği oyu ile kararın değişik gerekçe ile onanması yönündeki çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.