Özeti: Yüklenicinin alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlattığı, kooperatifin yapılan takipten dolayı alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı, alacağın likit olmadığı beyan edilerek itirazla takibi durdurduğu görülmektedir. Yüklenici ile kooperatif arasında mantolama yalıtım sözleşmesi imzalandığı, yüklenicinin binanın mantolama işini gerçekleştirdiği ve sözleşme harici fazladan işler de yaptığı belirtilmiştir. Yüklenicinin hak kazandığı alacağın bir kısmının kendisine ödendiği ancak sözleşme gereği tamamladığı işler dolayısıyla ve fazladan yapılan işler yönünden bakiye alacağı için başlatılan icra takibine kooperatifin haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Kooperatif tarafından yükleniciye iş bedeli olarak ödenen bedelin ilk derece mahkemesinin hükme esas aldığı bilirkişi ek raporunda değerlendirilmiş olması ve eserin teslim edilmiş olması karşısında davaya cevap vermeyen ve herhangi bir delil de bildirmeyen kooperatifin balkon ve bodrum katların yüklenici tarafından yapılmadığını ispat edemediği açıktır. Kooperatifin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmektedir.
Elazığ 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/12/2018 tarih ve 2015/218 esas ve 2018/468 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Elazığ 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6222 Esas sayılı dosyası ile alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlattığını, davalı borçlunun yapılan takipten dolayı alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını alacağın likit olmadığını beyan ederek itirazla takibi durdurduğunu, müvekkili ile davalı kooperatif arasında 14/04/2011 tarihinde mantolama yalıtım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin binanın mantolama işini gerçekleştirdiğini ve sözleşme harici fazladan işler de yaptığını, müvekkilinin hak kazandığı alacağın bir kısmının kendisine ödendiğini ancak sözleşme gereği tamamladığı işler dolayısıyla ve fazladan yapılan işler yönünden bakiye alacağı için başlatılan icra takibine davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kooperatif davaya süresinde cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile Elazığ 4. İcra Dairesi’nin 2014/6222 Esas sayılı icra dosyasında davalı tarafın itirazının iptaline, takibin ödeme emrinde belirtilen miktar üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddi yönünde karar verilmiştir.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, davanın açıldığı süreçte kooperatife kayyım atandığını, ön inceleme ve daha sonraki aşamalarda kayyıma tebligatların yapıldığını, bu süreçte dosyaya herhangi bir beyanda bulunulmadığını, davaya konu iş karşılığında müvekkili kooperatif tarafından davacıya ticari kayıt ve defterlerde yazan 66.000,00 TL’nin ödendiğini ancak karar aşamasında bu hususun dikkate alınmadığını, ayrıca balkonların kooperatif yönetimi tarafından, bodrum katların ise kat malikleri tarafından yaptırıldığını, davacının bu alanlara bir işleminin olmadığını belirterek eksik inceleme sonucu verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Somut olayda; davacı yüklenici ile davalı iş sahibi kooperatif arasında kooperatife ait blokların mantolama ve yalıtım işlemlerinin yapılması için 14.04.2011 tarihinde sözleşme imzalandığı, davacı yüklenicinin işi teslim ettiğini ve sözleşme harici işler yaptığını ileri sürerek sözleşmede kararlaştırılan bedeli talep ettiği, davalı iş sahibinin ise sözleşmeye konu eserin eksik ve ayıplı olduğunu belirtilerek davanın reddi isteminde bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, davalı kooperatif tarafından davacı yükleniciye iş bedeli olarak ödenen 66.000,00 TL’nin ilk derece mahkemesinin hükme esas aldığı bilirkişi ek raporunda değerlendirilmiş olması ve eserin teslim edilmiş olması karşısında davaya cevap vermeyen ve herhangi bir delil de bildirmeyen davalı kooperatifin balkon ve bodrum katların davacı yüklenici tarafından yapılmadığını ispat edemediğinin sabit olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 3.912,25 TL istinaf karar harcından peşin alınan 978,00 TL'nin mahsubu ile bakiye 2.934,25 TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde davalıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 06/10/2020