Özeti: Borçludan İcra Dairesinin takip dosyası nedeniyle alacaklı olunduğu, takip sırasında borçlunun borcu ödemeye yeterli mal varlığının tespit edilememesi üzerine yapılan araştırmada davalı üçüncü kişilerin davalı borçlunun adına kayıtlı dava konusu taşınmazın devrini aldığı, söz konusu tasarrufun alacaklılardan mal kaçırma saikiyle yapıldığı ileri sürülerek bahsi geçen taşınmazlara ilişkin davalılar arasında yapılan satışa dair tasarrufun iptaline ve taşınmazlara ihtiyati haciz konulmasını talep edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili maddesi, iptale tabi tasarrufun konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine hakimin ihtiyati haciz kararı verebileceğini, teminatın lüzum ve miktarının mahkemece takdir ve tayin olunacağını, ancak davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini hüküm altına almıştır. İhtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonunda davacının alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde gösterdiği sebeplere, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olmasına, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş icra takibinin bulunmasına, aciz belgesinin yargılamanın her aşamasında sunulabileceğine göre mahkemece istinaf incelemesine konu taşınmazda bulunan davalı adına kayıtlı hisse hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Gölbaşı (Adıyaman) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/387 esas sayılı dosyasında verilen 09.12.2019 tarihli, ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine ilişkin karara karşı davalı K… G… istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekilince davalılar aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında dava dilekçesinde özetle; Borçlu K... G...den Gölbaşı İcra Dairesinin 2019/139 sayılı takip dosyası nedeniyle alacaklı olduklarını takip sırasında borçlunun borcu ödemeye yeterli mal varlığının tespit edilememesi üzerine yapılan araştırmada davalı üçüncü kişilerin davalı borçlunun adına kayıtlı dava konusu taşınmazın devrini aldığını, söz konusu tasarrufun alacaklılardan mal kaçırma saikiyle yapıldığını ileri sürerek bahsi geçen taşınmazlara ilişkin davalılar arasında yapılan satışa dair tasarrufun iptaline, öncelikle 2004 sayılı İİK 281/2 maddesi gereğince taşınmazlara ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, mahkemece 14.10.2019 tarihli ara kararıyla davacının ihtiyati haciz talebinin kabülüne karar verildiği, ihtiyati haciz kararına davalılarca yapılan itiraz üzerine mahkemece ihtiyati haciz konulan Adıyaman ili Gölbaşı ilçesi Çelik Köyü 115 ada 12 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalı C... G... D... adına kayıtlı hisseye yönelik itirazın reddine ve ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesi üzerine davalı Kadir … tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı Kadir … vekili istinaf dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçekte dedesine ait olduğunu, dedesi tarafından taşınmazın kardeşi olan C…G… D…'a satılmasının istenmesine üzerine devir işleminin yapıldığını, işlemin gerçek olduğunu, muvazaalı olmadığını, ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Talep, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali ve olmadığı taktirde TBK'nun 19. Maddesi uyarınca açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkin davada verilen ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine dair ara kararının kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusuna ilişkindir.
HMK'nun 355. maddesi uyarınca davalı Kadir … vekilinin istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda;
İİK'nun 281/2. maddesi, iptale tabi tasarrufun konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine hakimin ihtiyati haciz kararı verebileceğini, teminatın lüzum ve miktarının mahkemece takdir ve tayin olunacağını, ancak davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini hüküm altına almıştır.
İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonunda davacının alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır.
Buna göre; dosyada bulunan bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde gösterdiği sebeplere, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olmasına, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş icra takibinin bulunmasına, aciz belgesinin yargılamanın her aşamasında sunulabileceğine, kaldı ki TBK'nun 19. Maddesine göre açılmış davalarda aciz belgesi koşulunun bulunmamasına, davacı borçlu ile davalı üçüncü kişinin kardeş olmasına, İİK'nun 281/2 maddesi uyarınca teminatın lüzum ve miktarının taktirinin mahkemesine ait olmasına göre mahkemece istinaf incelemesine konu Adıyaman ili Gölbaşı ilçesi Çelik Köyü 115 ada 12 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalı C... G... D... adına kayıtlı hisse hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı Kadir …. vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davalı Kadir Doğan vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL'nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL'nin davalı Kadir Doğan'dan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin davalı Kadir Doğan üzerinde bırakılmasına,
İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından bu aşama yönünden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, İİK'nun 265/son maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 13/02/2020