Özeti: Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Somut olayda talep eden alacaklının ikametgahının İstanbul Şişli olduğu, ihtiyati haciz talebine dayanak yapılan çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemine tabi tutulması nedeniyle aranacak borç vasfını yitirip götürülecek borç haline dönüştüğü, dolayısıyla alacaklının ikametgahının bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemesinin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkemelerden olduğu ve muaccel olan para borcu için ihtiyati haczin yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır. Diğer yandan, ihtiyati haciz isteyenin hak sahipliği bir birini izleyen muntazam ciro silsilesinden anlaşılmaktadır. Bunun dışındaki, çekin iktisabındaki ağır kusur veya kötü niyet ihtiyati haciz yargılamasının konusu olmayıp, itiraz eden tarafından açıldığı bildirilen istirdat davasında tartışılacaktır. Benzer özellik gösteren başka bir olayda, icra mahkemesince verilen yetkisizlik kararının, eldeki dosya bakımından kesin hüküm veya delil olma özelliği bulunmamaktadır. Alacağın miktarının az veya çok olması ihtiyati haciz yönünden önemli olmayıp, aşkın hacze ilişkin iddiaların da ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında bulunmadığı, bu tür iddiaların, şikayet olarak ilgili merci önünden ileri sürülmesi gerektiği anlaşılmakla, itiraz eden vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir.
DAVANIN KONUSU:İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlu tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek kararın, borçlu ... A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; borçluların 28.02.2021 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli çeki vadesinde ödememeleri üzerine, çekin İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, borçluların borca yeter miktarda menkul/gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 12.03.2021 tarihli kararında; "...Mevzuat bu şekilde değerlendirilmekle; yapılan incelemede karşı taraf ..., ..., ..., ... ve ...'nin 25.000,00 TL tutarlı 28/02/2021 keşide tarihli çek ile ihtiyati haciz isteyen ... A.Ş'ye borçlu olduğu, ancak borçluların borçlarını ödemedikleri dosya kapsamında anlaşılmakla borç miktarı olan 25.000,00 TL için % 15'i oranındaki teminatı karşılığında ( teminat yatırıldığında) borçluların borcuna yeter miktarda menkul/gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının karşılığı ihtiyaten haczine" gerekçesiyle talebin kabulü ile borçluların borca yeter miktarındaki mal ve haklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlu ... Anonim Şirketi vekili tarafından, İİK'nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz konusunda mahkemenin yetkisiz olduğunu, çekin keşide yeri ve çekteki tüm borçluların yerleşim yerinin mahkemenin yargı alanı dışında olduğunu, müvekkili şirketin yetkili hamili olduğu toplam sekiz adet çekin kargo taşıması sırasında çalındığını, hırsızlık olayının bildirilmesi üzerine Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/432 Esas sayılı dosyasında iptal davası açıldığını, hırsızlık olayı ile ilgili olarak müvekkilince suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca çeke ilişkin olarak müvekkilince Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/149 Esas sayılı dosyasında istirdat davası açıldığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 29.04.2021 tarihli ek kararında; " ....İhtiyati haciz, para alacaklarına ilişkin doğmuş (mevcut) veya doğacak (müstakbel) takibin sonucunun güvence altına alınması için mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına el konulmasını sağlayan geçici bir hukuksal korumadır. İhtiyati haciz dava değil, geçici bir hukuksal korumadır. İstemde bulunan; Alacaklı mahkemeye başvurarak ihtiyati haciz ister. İhtiyati haciz bir dilekçe ile istenir. Görevli mahkeme; İhtiyati hacizde görevli mahkeme genel hükümlere (HMK 1-4)göre belirlenir. İhtiyati hacizde genel mahkemeler görevlidir; icra mahkemesi ihtiyati hacze karar veremez. Dava açıldıktan sonra, ancak davaya bakan mahkemeden ihtiyati haciz istenebilir. Hakemler de ihtiyati haciz kararı veremez. Yetkili mahkeme; Yetkili mahkemenin belirlenmesinde genel hükümler (HMK m.5-20) uygulanır (İİK m.258/1'in yollamasıyla m.50).Kamu düzenine ilişkin yetki durumu söz konusu olmadıkça mahkeme kendiliğinden yetkili olup olmadığına bakamaz; doğrudan doğruya yetkisizlik kararı veremez. Yargılama; ihtiyati haciz yargılamasının iki önemli özelliği bulunmaktadır. 1. İhtiyati haciz yargılanmasında mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. Karşı taraf dinlenmeden de alacaklının istemi üzerine ihtiyati hacze karar verilmesi mümkündür (İİK m.258/2). 2. İhtiyati haciz yargılamasında tam ispat aranmaz yaklaşık ispat yeterlidir. Buna gerçeğe benzerlik karinesi denilir. İhtiyati haciz isteyen alacaklı, alacağını ve ihtiyati haciz nedenlerini ispat etmelidir. Ancak karar için mahkemenin alacağın var olduğuna ve ihtiyati haciz nedenlerinin oluştuğuna inanması yeterlidir(İİK m. 258/ 1). Karar; Mahkeme, yaptığı inceleme sonunda ihtiyati haciz isteminin kabulü veya reddi yönünde karar verir. İhtiyati hacze karar veren mahkeme, bu kararla birlikte kural olarak alacaklıdan teminat alınmasına da karar verir.(İİK m. 258). Teminatın amacı, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararları karşılamaktadır. Teminatın tutar ve şekli , HMK'nun 87.maddesine göre belirlenir. İhtiyati haciz durumunda teminatla ilgili olarak üç durumu birbirinden ayırmak gerekir: Alacak ilama dayanıyorsa teminat alınmaz (İİK m.258/2). İlam niteliğinde bir belgeye dayanıyorsa teminat alınıp alınmayacağı konusunda mahkeme karar verir (İİK m.259/3). Alacak bir ilama veya ilam niteliğinde belgeye bağlanmamışsa belgenin niteliği ne olursa olsun (özel bir hüküm bulunmadıkça) mutlaka teminat alınması gerekir. Yasalarda açıkça tanınan istisnalar dışında teminat gösterilmeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Yasalarda teminat alınmayacağına ilişkin istisnai hükümler bulunması durumunda, bu istisnai hükümlerin amacı ve kapsamı ile sınırlı olarak teminat aranmaksızın ihtiyati haciz kararı verilebilir. Talep, itiraz ve yasal düzenleme bu şekilde incelendikten sonra; ihtiyati haciz talep edenin adresinin Şişli- İstanbul olduğu, ihtiyati haciz talep eden tarafından çekin ibrazdan sonra karşılıksız kaldığı ve TBK m. 89 gereği götürülecek borç niteliği kazarak alacaklının ikametgahının/şirket merkezinin bulunduğu yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunun savunulduğu, bu durumda itiraz edenin yetki itirazının yerinde olmadığı, çekin aranacak borç olduğu ancak çekin ibraz edildiği görülmekle götürülecek borç haline dönüştüğü, bu durumda TBK 89 gereği Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Esasa ilişkin itirazların da genel olarak yerinde olmadığı, ihtiyati haczin yerinde ve mevcut dosya durumuna göre yasaya uygun karar verildiğine kanaat getirilerek saptanan ve hukuksal durum karşısında İİK m. 265 içeriği gereği sınırlı sebeplere uygun bulunmayan itirazların ( sınırlı olarak yasada belirlenen 'mahkeme yetkisi, ihtiyati haciz nedenleri, teminat'a ilişkin olmayan itirazın bulunduğu; çekin çalıntı olduğu ve meşru hamilin ihtiyati haciz talep eden olmadığı iddiasına dayanan ve yargılama gerektiren nedenlerin ileri sürüldüğü ve yasa kapsamında itirazın uygun bulunmadığı anlaşılmıştır... " gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu ... Anonim Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden ... AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin ihtiyati haciz konusunda yetkisiz olduğunu,mahkemenin, çekin karşılıksız çıkması sonucunda götürülecek borç haline dönüştüğünden bahisle yetki itirazını reddettiğini, oysa çekin karşılığının bulunmasına rağmen tedbir kararı nedeniyle ödenmediğini, bu sebeple tipik bir karşılıksızlık işleminin söz konusu olmadığını ve çek için düzenlenen genel yetki kuralının geçerli olduğunu, ilk derece mahkemesinin yetkiye ilişkin kararının benzer yargı kararlarına aykırı olduğunu, aynı içerikteki bir başka çek nedeniyle İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasındaki takibe müvekkilince İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/192 Esas sayılı dosyasından yapılan itiraz sonucunda, mahkemece yetkisizlik kararı verildiğini, müvekkil dahil tüm cirantaların yerleşim yerinin Gaziantep olması sebebiyle Gaziantep mahkemelerinin yetkili olduğunu, çekin keşide yerinin de Ankara olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, ihtiyati haciz talep edenin çekin meşru hamili olmadığını, sekiz adet çekin kargoda çalınması üzerine müvekkilince şikayette bulunulduğunu, çeklerin zayi nedeniyle iptalinin istenildiğini, müvekkilinden sonraki cirantalar hakkında 28.01.2021 tarihinde Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/149 Esas sayılı dosyasında istirdat davası açıldığını, çekin hırsızlık sonucu elde edilmesine rağmen ihtiyati haciz kararı verilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, davacının çekin iktisabında kusurlu olduğunu, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, çek miktarının düşük olmasına rağmen tüm çek sorumlularının hesaplarına ihtiyati haciz uygulanmasının haksız oldğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK'nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanun'un 50. maddesiyle "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir." şeklindeki düzenleme uyarınca ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK'nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK'nın 89/1. (818 Sayılı BK'nın 73/1) hükmü uygulanamaz. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ayrıca, muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra, götürülecek borç niteliği kazanır ve HMK’nın 10. maddesi uyarınca ifa yeri olarak BK.'nın 89.madde hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelir. İhtiyati hacze konu çekin keşidecisi borçlu ... Ltd.Şti olup ... Ankara Ulucanlar şubesine ait ... nolu 28.02.2021 keşide tarihli çek ... emrine keşide edilmiştir. Çekin lehdar cirosuyla itiraz eden borçluya geçtiği, borçlu tarafından ciro edilen çekin düzgün ve bir birini takip eden cirolar sonucu 08.09.2020 tarihinde ibraz edildiği, ancak Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/432 Esas sayılı dosyasındaki tadbir kararı nedeniyle çek bedelinin ödenmediği anlaşılmıştır. Çekin bankaya ödenmek üzere ibraz edildiği ve tedbir kararı nedeniyle ödenmemesine rağmen hamilin kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarının ibraz gibi korunduğu açıktır. Çek bakımından kural olarak, muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemesi veya borçlulardan birinin mahkemesi ihtiyati haciz bakımından yetkilidir. Ancak çekin ibraz tarihinde ibraz edilerek karşılıksız çıkması üzerine çekten kaynaklanan alacak götürülecek borca dönüşmüştür. Somut olayda talep eden alacaklının ikametgahının İstanbul/Şişli olduğu, ihtiyati haciz talebine dayanak yapılan çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemine tabi tutulması nedeniyle aranacak borç vasfını yitirip götürülecek borç haline dönüştüğü, dolayısıyla alacaklının ikametgahının bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemesinin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkemelerden olduğu ve muaccel olan para borcu için İİK'nın 257/1. maddesindeki yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır. Diğer yandan, ihtiyati haciz isteyenin hak sahipliği bir birini izleyen muntazam ciro silsilesinden anlaşılmaktadır. Bunun dışındaki, çekin iktisabındaki ağır kusur veya kötü niyet ihtiyati haciz yargılamasının konusu olmayıp, itiraz eden tarafından tarafından açıldığı bildirilen istirdat davasında tartışılacaktır. Benzer özellik gösteren başka bir olayda, icra mahkemesince verilen yetkisizlik kararının, eldeki dosya bakımından kesin hüküm veya delil olma özelliği bulunmamaktadır. Alacağın miktarının az veya çok olması ihtiyati haciz yönünden önemli olmayıp, aşkın hacze ilişkin iddiaların da ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında bulunmadığı, bu tür iddiaların, şikayet olarak ilgili merci önünden ileri sürülmesi gerektiği anlaşılmakla, itiraz eden vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İtiraz eden borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.08.07.2021
KANUN YOLU: İİK'nın 265/son ve HMK'nın 362/1.f maddeleri uyarınca karar kesindir.