İstanbul BAM 15. H.D. 2021/746 E. 2021/649 K.

16-10-2021

Özeti: Dava, eser sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde alacağın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında akdedilen yüklenicilik sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlenmiş olması, sözleşme uyarınca sözleşme bedeli olarak davacıya devredileceği belirtilen taşınmazların belirli olmaması ve dava konusu edilen taşınmazların da belirli olmaması dikkate alındığında ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmadığı anlaşılmakta olup, mahkemece bu husus dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.

DAVANIN KONUSU: Tapu İptali ve Tescil, Tazminat

KARAR TARİHİ : 29/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde alacağın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Yüklenicilik Sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın ısrarla kesin kabule yanaşmadığını ve sözleşme uyarınca sözleşme bedeli olarak kendisine devri gereken taşınmazların devredilmediğini ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarına davalıdır şerhi ve üçüncü kişilere devir ve temlikine engel olacak şekilde ihtiyati tedbir konulmasına, sözleşme uyarınca müvekkiline verilmesi gereken orandaki taşınmazların müvekkili adına tapuda devir ve tescilinin yapılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde şimdilik 110.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı .... vekili, müvekkilinin yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin davacıya borcu olmadığı gibi davacıdan alacaklı olduğunu, zira sözleşme konusu iş zamanında teslim edilmediği gibi ayıplı olarak imal edildiğini, bir kısım işin ise hiç yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden taşınmazların uyuşmazlığın konusu olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu, yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı, mevcut deliler ve sadece iki taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması nazara alındığında takdiren teminat alınmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı .... vekili istinaf dilekçesinde, yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığını, zira müvekkilinin davacıdan cari hesap alacağı dışında ek olarak gecikme cezası, zarar, başka yüklenicilere yaptırılan işler, kar mahrumiyeti vb . alacakları olduğunu, ayrıca tedbire konu taşınmazların değeri ve konumunun araştırılması, bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, tedbire karar verilecek olsa bile teminat alınması gerektiğini belirterek 23/11/2020 tarihli ara kararın kaldırılmasına, itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK'nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. Somut olayda, taraflar arasında akdedilen yüklenicilik sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlenmiş olması, sözleşme uyarınca sözleşme bedeli olarak davacıya devredileceği belirtilen taşınmazların belirli olmaması ve dava konusu edilen taşınmazların da belirli olmaması dikkate alındığında HMK’nın 389.maddesi şartlarının mevcut olmadığı anlaşılmakta olup, mahkemece bu husus dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı .... vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23/11/2020 tarih, 2020/184 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı ...Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı .... tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar