Uzun Süre Genel Kurul Kararının İptalini İstememe - Hukuk Güvenliği İlkesi

10-03-2021

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

Esas : 2000/7237

Karar : 2000/8001

Tarih : 20.10.2000

Özeti: Mahkemece, iddialar sabit görülüp, sahtecilik nedeniyle davanın süresinde açılmadığı yolundaki savunmanın geçerli olmadığından bahisle, genel kurulların mutlak butlan ile malül olduklarının tesbitine ve hiç yapılmamış sayılmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı şirket ve müdahil vekillerince temyizi üzerine Dairece, davacıların yapılan usulsüz işlemlere uzun süre sessiz kalarak oluşan sermaye arttırımları ve pay durumuna icazet verdikleri, 6 yılı aşkın süre sonra dava açmalarının hukuk güvenliği ilkesi yönünden hakkın kötüye kullanılması kapsamında kalacağı gerekçeleri ile ve davanın reddi gerekmektedir.

A. K. M. vs. ile S. Ç. M. T. San.Tic.AŞ. arasındaki davadan dolayı Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 24.05.1999 gün ve 1997/722-1999/288 sayılı kararı bozan Daire'nin 13.04.2000 gün ve 1999/9744-2000/3002 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacılar vekili, mütereffa A. H. M.'nun davalı şirketin tek imza ile temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu başkanı iken 01.11.1997 tarihinde vefat ettiğini, adı geçenin ilki 19.10.1991 tarihinde olmak üzere sahte temsil ve hazurun cetvelleri ve yönetim kurulu kararları ile gerçekleştirdiği genel kurul toplantıları sonucunda 1000 de 3000 olan şirket payını 1.000.000 de 993.000 paya yükselttiğini, sermaye artırımına yönelik olarak imtiyazlı pay sahiplerince TTK.nun 389 ncu maddesi gereğince bir kararda alınmamış olduğunu belirterek, sermaye arttırımı ve dağılımına ilişkin tüm kararların batıl olduğunun tesbitiyle, şirkete kayyum tayinine, pay dağılımının 25.07.1990 tarihli genel kurul toplantısındaki durumuna getirilmesini talep etmiştir.

Davalı şirket ve müdahil vekilleri, davanın süresinde açılmadığını, iddiaların doğru olmadığını ve esasen sonucuda etkili bulunmadığını, davacıların iyiniyetli olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece, iddialar sabit görülüp, sahtecilik nedeniyle davanın süresinde açılmadığı yolundaki savunmanın geçerli olmadığından bahisle, 19.10.1991, 16.06.1994 ve 16.06.1995 tarihli genel kurulların mutlak butlan ile malül olduklarının tesbitine ve hiç yapılmamış sayılmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı şirket ve müdahil vekillerince temyizi üzerine Dairece, davacıların yapılan usulsüz işlemlere uzun süre sessiz kalarak oluşan sermaye arttırımları ve pay durumuna icazet verdikleri, 6 yılı aşkın süre sonra dava açmalarının hukuk güvenliği ilkesi yönünden hakkın kötüye kullanılması kapsamında kalacağı gerekçeleri ile ve davanın reddi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

Bu defa davacılar vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.

Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin HUMK.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 4.240.000 lira karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan bu harcın ve 3506 sayılı yasa ile değiştirilen HUMK.nun 442/3. madde hükmü uyarınca takdiren 15.000.000 lira para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 20.10.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar