Özeti: Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz yoluna başvurduğu tespit edilmiştir. Sanığın ön yüzünde ve alt bölüm kodlama yerlerindeki bir kısım ibarelerin fiziksel yolla silinmelerinden sonra husule getirilmiş hakiki ve aldatma kabiliyetini haiz olduğu açıktır. Ekspertiz raporu ile belirlenen sahte çeki ibraz ederek karşılığını almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul edilmiştir. Maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespiti bakımından çekte ciranta olarak görünen şahısların ve sanığın savunmasında ismi geçen kendi üzerine şirket kurduğunu söylediği araştırılarak çekteki imzaların ve yazıların kendilerine ait olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekmektedir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmektedir.
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, dosyada bilinen en son adresi olan sorguda beyan ettiği adresine ve Mahkemece tespit edilen diğer adreslerine çıkartılan ve iade edilen tebligatlardan sonra, MERNİS adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ilanen tebligat yapılması yerine, daha önce adli mercilerce usulüne uygun tebligat yapılmamış olmasına rağmen, Kanun'un 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, sanığın öğrenme üzerine 21.06.2016 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
A)Sanık hakkında “Resmi Belgede Sahtecilik” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “Resmi Belgede Sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 31.07.2006 suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B)Sanık hakkında “Nitelikli Dolandırıcılık” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanığın ön yüzünde ve alt bölüm kodlama yerlerindeki bir kısım ibarelerin fiziksel yolla silinmelerinden sonra husule getirilmiş hakiki ve aldatma kabiliyetini haiz olduğu 24.05.2012 tarihli ekspertiz raporu ile belirlenen sahte çeki ...Şubesine ibraz ederek 8.000 TL tutarındaki karşılığını almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespiti bakımından çekte ciranta olarak görünen şahısların ve sanığın savunmasında ismi geçen kendi üzerine şirket kurduğunu söylediği ...n araştırılarak çekteki imzaların ve yazıların kendilerine ait olup olmadığının ve sanık ... ... hukuki ilişkilerinin bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.