Yargıtay 8. C.D. 2020/9341 E. 2021/17992 K.

21-11-2021

Özeti: Suç tarihi itibariyle on beş yaşından küçük mağdure ile suça sürüklenen çocuğun arkadaşlık kurdukları, olay tarihinde suça sürüklenen çocuk ile mağdurenin buluştukları ve sanığın evine gittikleri tespit edilmiştir. Sanığın da bilgisi dahilinde üç gün kaldıktan sonra hakkında kayıp başvurusunda bulunulduğunu bilen mağdurenin karakola giderek olay hakkında ifade verdiğinin anlaşılmıştır. On beş yaşını tamamlamamış olan mağdurenin kendi özgür iradesi ile serbestçe hareket etme hakkı, niteliği itibariyle üzerinde mutlak surette tasarrufta bulunabileceği bir hak olmadığından, bu hakkının ihlaline yönelik olarak sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirilen eylemlerle ilgili gösterdiği rıza hukuken geçerli sayılmamaktadır. Sanık ile suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek karar verilmiştir. Yasaya aykırı temyiz itirazı yerinde görülmüş olduğundan hükmün bozulması gerekmektedir.

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz incelemesinde;

Sanık ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararın, CMK.nın 223. maddesi kapsamında bir hüküm niteliğinde bulunmadığı ve bu nedenle temyizi kabil olmadığı cihetle; sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz isteğinin CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,

2-Katılan ... vekilinin temyiz incelemesine gelince;

Suç tarihi itibariyle 15 yaşından küçük mağdure ile suça sürüklenen çocuğun arkadaşlık kurdukları, olay tarihinde suça sürüklenen çocuk ile mağdurenin buluştukları ve sanık ...'ın evine gittikleri, burada sanığın da bilgisi dahilinde 3 gün kaldıktan sonra hakkında kayıp başvurusunda bulunulduğunu bilen mağdurenin karakola giderek olay hakkında ifade verdiğinin anlaşılması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.12.2015 tarihli 2014/14-198 Esas 2015/428 Karar, 17.02.2015 tarihli 2014/14-307 Esas, 2015/8 Karar sayılı kararları nazara alındığında, on beş yaşını tamamlamamış olan mağdurenin kendi özgür iradesi ile serbestçe hareket etme hakkı, niteliği itibariyle üzerinde mutlak surette tasarrufta bulunabileceği bir hak olmadığından, bu hakkının ihlaline yönelik olarak sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirilen eylemlerle ilgili gösterdiği rıza hukuken geçerli sayılmadığından, sanık ile suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin 5237 sayılı TCK.nın 109/1, 3-f, 5 maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar