Özeti: Davacı işçi işten ayrılmak istediğini beyan etmek zorunda bırakıldığını, matbu ibra sözleşmesini ihtirazi kayıt koyarak imzaladığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.İşçi işyerinde kullandığı bilgisayar log kayıtları üzerinde inceleme yapılarak çalışma saatlerinin buna göre belirlenmesini, sisteme dışarıdan müdahale edilmesinin mümkün olup olmadığının da araştırılarak çalışma saatleri ve normal mesai süresi üzerindeki çalışmalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davacının bu yöne ilişkin itirazları giderilerek karar verilmesi gerekirken ispata ilişkin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek hüküm kurulması doğru değildir. Her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları ve davacının cumartesi çalışmalarına ait varsa emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan ve cumartesi çalışılmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defteri kronolojik sıralı olarak temin edilerek, inceleme yapmaya elverişli kayıtların varlığı halinde kayıtlara göre, kayıt bulunmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre her hafta için ayrı ayrı denetime elverişli olacak şekilde rapor aldırılmalı ve bozma ilamı ile oluşan usuli müktesep haklar da nazara alınarak sonucuna göre davacının sözleşme ile kabul edilen sürenin üzerinde fazla çalışması olup olmadığı belirlenmelidir. Fazla çalışma alacağının belirlenmesinden sonra davacının iş akdini feshinin haklı olup olmadığının yeniden değerlendirilerek kıdem tazminatı talebi hakkında sonucuna göre bir karar verilmelidir.
BÖLGE ADLİYE
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 26. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı Bankada 01.02.2013-31.12.2014 tarihleri arasında çalıştığını, sıklıkla normal çalışma saatleri dışında fazla çalışma yapmak zorunda kaldığını, davalı tarafça hafta sonları eğitim adı altında çalışmaya zorlandığını, fazla çalışmalarına karşılık ödeme yapılmadığı gibi, davalı Banka tarafından çalışanlarına ulaşılamaz hedefler konulması sonucu ve işleyişteki aksaklıklar yüzünden yaşanan sıkıntılar nedeniyle mobbinge maruz kaldığını bu nedenle 31.12.2014 tarihinde işinden ayrılmak istediğini beyan etmek zorunda bırakıldığını, matbu ibra sözleşmesini ihtirazi kayıt koyarak imzaladığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak davacı ile imzalanan hizmet sözleşmesine göre aylık ücretin fazla çalışma ve hafta tatili ücretinide kapsadığını, yıllık 270 saatlik fazla çalışmanın ücretin içerisinde olduğunu, davacının belirtilen süreyi aşan herhangi bir fazla çalışmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
Karara karşı davacı vekili istinaf başvususunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi gereğince, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptir.
Anayasanın, "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36/1. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." 6100 sayılı Kanun'un 27. maddesine göre davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın; açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini de içermektedir. Ayrıca ispatın taraflar bakımından yalnızca bir yük olmasının ötesinde aynı zamanda bir hak olduğu unutulmamalıdır.
Mahkemece taraflar arasında akdolunan bireysel hizmet sözleşmesine göre davacının ücretine fazla çalışma ücretinin dahil olduğu yönündeki hükme itibar edilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak dosya içeriğine göre, davacı vekili, davacının işyerinde kullandığı bilgisayar log kayıtları üzerinde inceleme yapılarak çalışma saatlerinin buna göre belirlenmesini; sisteme dışarıdan müdahale edilmesinin mümkün olup olmadığının da araştırılarak çalışma saatleri ve normal mesai süresi üzerindeki çalışmalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Davacının bu yöne ilişkin itirazları giderilerek karar verilmesi gerekirken ispata ilişkin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
Şu halde; her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) ve davacının cumartesi çalışmalarına ait varsa emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan ve cumartesi çalışılmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defteri kronolojik sıralı olarak temin edilerek, inceleme yapmaya elverişli kayıtların varlığı halinde kayıtlara göre, kayıt bulunmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre her hafta için ayrı ayrı denetime elverişli olacak şekilde rapor aldırılmalı ve bozma ilamı ile oluşan usuli müktesep haklar da nazara alınarak sonucuna göre davacının sözleşme ile kabul edilen sürenin üzerinde fazla çalışması olup olmadığı belirlenmelidir.
Fazla çalışma alacağının yukarıdaki şekilde belirlenmesinden sonra davacının iş akdini feshinin haklı olup olmadığının yeniden değerlendirilerek kıdem tazminatı talebi hakkında sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.